Predestination (Kader) 2014

          

    



















Filmin Konusu: Tıpkı bir önceki filmlerinde olduğu gibi yine ünlü aktör Ethan Hawke ile işbirliği yapan Spierig Kardeşler bu sefer Looper ile Azınlık Raporunun karması olacak bir bilim kurgu-gerilim çeşitlemesine imza atıyorlar. Yılın sürpriz polisiye soslu bilimkurgusal hadiselerinden biri olmaya aday film kendi kulvarında bir hayli iddialı görünüyor.

Film Yorum: Ana teması zamanda yolculuk olan film içinde zamanın kısır döngülerini ,tavuk mu yumurtadan ? yumurta mı tavuktan paradoksunu fazlasıyla işlemiş ilginç bir film. Filmi seyrederken kim kim di? niye böyle oldu? soruları sorsanız da sonunda paradoksun sonucunu açıklıyor. Bilim Kurgu ve zamanda yolculuk üzerine filmleri seviyorsanız seyredin derim. İşleniş itibariyle yıllar sonra türünün örnekleri arasında yer alacak ,hatırlanacaktır diye tahmin ediyorum. Tarzınız değilse hiç bulaşmayın. Çünkü filmin sonu kafa yakan cinsten bence. 7/10

Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt2397535 veya turkcealtyazi.org/mov/2397535/predestination

The Hundred-Foot Journey (Aşk Tarifi) 2014

      

Filmin Konusu: Bombay'da yaşayan Hassan Haji, dedesinin işlettiği restoran sayesinde mutfakla çocuk yaşta tanışmış, bu ilgisini yeteneğiyle pekiştirmiştir. Şimdilerde genç bir adam olan Hassan, dedesinden kalan müesseseyi başarıyla işletirken beklenmedik bir trajedi nedeniyle Bombay'dan taşınmak durumunda kalır. Ailesiyle birlikte Fransa'nın bir kasabasına yerleşir ve işini burada devam ettirmek için hazırlıklara başlar, restoranını açar. Böylece bu yeni restoranın sunduğu egzotik Hint mutfağı kısa sürede bölge halkının dikkatini çeker. Bu nedenle de bölgenin prestijli restoranı Le Saule Pleureur'de bir telaş başlar. Şef Madame Mallory, yeni rakibi Hassan'ın kendinden daha yetenekli olduğunu fark etmiştir ve bu durum, aralarında esaslı bir rekabetin doğmasına neden olur.

Steven Knight'ın senaryosunu yazıp Lasse Hallström'ün yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde Helen Mirren, Charlotte Le Bon ve Rohan Chand yer alıyor.

Film Yorum: Hindistan 'dan Fransa'ya uzanan bir mutfak ve aşçılık hikayesi gayet doğal ve samimi bir şekilde çok güzel anlatılmış. İçinde biraz romantizm ,bolca yemek ve arka fonda güzel doğa görüntüsüyle eğlenceli vakit geçirtiyor. Mutfak ve Aşçılık üzerine filmlerini seviyorsanız tavsiye ederim. 7,5/10

Not: Görünüş itibariyle Helen Mirren'a despot ve kuralcı kadın tiplemeleri çok yakışıyor.

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt2980648 veya turkcealtyazi.org/mov/2980648/the-hundred-foot-journey

Gone Girl (Kayıp Kız) 2014

       

Filmin Konusu: Amerika'nın Missouri eyaletlerinden birinde sıcak bir yaz sabahı, Nick ve Amy evliliklerinin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktadırlar. Fakat o gün Amy aniden ortadan kaybolur. Geri dönmeyince, polisin gözünde kocası Nick tüm şüpheleri üzerine çeker. Nick'in ise kafası karışmıştır çünkü üst üste rüyalarından karısı Amy'yi vahşice öldürdüğünü görmektedir. Nick masum olduğu konusunda ısrar etse de, çevresi yalanlar ve ihanet ağlarıyla kuşatılmıştır.
Fakat Amy de dışardan sanıldığı kadar masum değildir. Gizli günlüğünde yazanlar gün ışığına çıktıkça, onun gibi mükemmel bir kadından beklenmeyecek gerçekler de ortaya çıkacaktır. Amy'nin hayatta olup, olmadığı büyük bir muammadır.

Film Yorum: Konusu itibariyle gizem ve gerilim barındıran bu filmi sosyal medyada çok konuşulması, eleştirmenlerin bu yıl Oscar 'a aday gösterilebilir gazıyla seyrettim. 2,5 saat süren film genelde konuyu işleyiş bakımından sürükleyici olması yanında sonundaki yarım kalmışlık "keşke gereksiz bir kaç sahneyi atsaydınız da sonunu daha iyi bağlasaydınız" dedirtiyor. Filmi sırf bu yüzden seyretmemek de haksızlık olur. Bana belki 2.si çekilecek bir filme sonunda atıfta bulunuyor gibi de geldi.Kısacası Gizem, Gerilim, Suç filmlerini seviyorsanız mutlaka izleyin. 10/7,5

Not: Filmin sorusu bence şu : Evli bir kadının istediğini elde etmek için sınırı sizce nedir ?

Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt2267998/ veya turkcealtyazi.org/mov/2267998/gone-girl

Eliza Graves (Stonehearst Asylum) 2014

              

Filmin Konusu: Edgar Allan Poe’nun kısa hikayesinden sinemaya uyarlanan film, yazarın diğer eserlerinde olduğu gibi karanlık bir tona sahip. Tıp fakültesinden mezun olan bir öğrenci ilk görevi için bir akıl hastanesine atanır. Hastaların hareket ve gündeliklerine zamanla alışan genç adam zamanla buraya alışır. Fakat bir süre sonra hiçbir şeyin göründüğü gibi basit ve sıradan olmadığını fark eder.

Film Yorum: Film 1899 ta yeni yüzyıla çeyrek kala bir akıl hastanesinde geçiyor. Konusu bilindik gibi gelse de bence izleyin.  1,5 saat sıkmadan gayet güzel ilerleyip ,finali de tahmin edeceğiniz gibi farklı bitiyor. Oyuncuların performansı ve hikayenin akıl hastanesinde geçmesinden mütevellit bir solukta izlenir, akılda kalmasa da güzel vakit geçirtir bir film. Ayrıca filmi seyrederken bu hikayenin Edgar Allan Poe tarafından 169 yıl önce 1845 yılında yazıldığını unutmayın. 7,5/10
Not:Filmden aklımda kalan bir şey var. Michael Caine çok sevdiğim büyük oyunculardan bir tanesidir. Fakat diğer filmlerine göre nispeten daha küçük bir rolde. Aynı duruma Oscar almış oyuncularda da rastlanıyor. Kısacası dünya çapında yıldızlar küçük ,büyük farketmeden rollerini oynayıp işlerini yapıyorlar. Ya biz de durum nasıl ? ?

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt1772264 veya turkcealtyazi.org/mov/1772264/eliza-graves

The Intouchables (Can Dostum) 2011

        

Filmin Konusu: Yamaç paraşütü kazasından sonra sakatlanan zengin bir aristokrat olan Philippe evde kendisine yardımcı olması için banliyöde yaşayan Driss’i işe alır.

Driss ise yeni hapisten çıkmıştır ve bu iş için hiç de uygun değildir. Ama bu iki adam bir şekilde birbirlerine benzemektedir.
Tamamen farklı dünyalara ait olmalarına ve her konuda farklı zevklere sahip olmalarına rağmen, hem olağan dışı hem de bir o kadar güçlü bir dostluk kurarlar.

Film Yorum: Bu film yıllar sonra hatırlanacak ve arşivlenecek kadar güzel bence. Dostluk hikayesini anlatan film keşke daha uzun olsaydı dedirtiyor. Oyuncuların ve konunun samimiyeti ,dram ve dozunda komedinin film içine yerleştirilmesi her şeyiyle tam kararında olmuş. İzlemeyenlere şiddetle tavsiyemdir. Can Dostum gerçekten güzel bir dostluk hikayesi.

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt1675434 veya turkcealtyazi.org/mov/1675434/the-intouchables

Comme un chef (Şeflerin Savaşı) 2012

         

 


















Filmin Konusu:  Jacky Bonnot  aşçılık mesleğine gönül vermiş ancak mesleğinde bir türlü istediği seviyeye ulaşamamış bir kişidir. Sevgilisi Beatrice  ile birlikte yolunu gözledikleri bebekleri için güzel bir hayat hazırlama telaşında olan Jacky, geçim sıkıntısından boyacılık dahi yapmaya razıdır. Öte yandan usta şef Alexandre Lagarde (Jean Reno) ise mesleğinin zirvesinde olmasına karşın patronu Stanislas Matter ile sorunlar yaşamaktadır.
 Farklı kulvarların yarışçıları olan bu iki kişinin tek ortak noktası vardır, o da gastronomidir. Bir tesadüf sonucu karşılaşmış olsalar da, iki aşçının da birbirinden öğrenecek şeyleri vardır.
 Yemek pişirme sanatının iştah kabartan görsel güzelliklerini ve mutfak telaşını komik bir dille ele alan filmin yönetmenliğini ise Daniel Cohen üstlenmektedir.

Film Yorum: Türkiye de bugün vizyona giren yapım, yemek ve aşçılık üzerine filmleri sevenlerin fazlasıyla tatmin olacakları çok eğlenceli ve güzel bir film. Bence keyifle izleyip ,izlendikten sonra bu türü sevenlere de tavsiye edebilirsiniz. Ayrıca biz de niye bu tür filmler yapılmaz diye düşündürtmüyor değil. 7,5/10

The Book Thief (Kitap Hırsızı) 2013

        

Filmin Konusu: Marcus Zusak tarafından yazılan filmin konusu olarak, Death, Liesel Meminger’in, İkinci Dünya Savaşı sırasında dokuz yaşındayken bir Alman çalışan sınıf mahallesinde yetiştirilmesinden başlayan hikâyesini anlatıyor. Liesel çok geçmeden kitaplarla öyle bir bağ kurar ki onlarla bir tür aşk ilişkisi yaşamaya başlar. Bir süre sonra da kitap çalmaya ve çaldıklarını da üvey babası ve diğelerine getirmeye başlar. Death tarafından kaleme alınan roman 2007’de yayınlanmıştır ve halen de gayet başarılı bir biçimde satışı devam etmektedir.

Film Yorum: Bir kitap uyarlaması olan film ,zor şartlar altında yaşayan küçük bir kızın kitaplara olan sevgisi, 2.dünya savaşının başlamasına çeyrek kala Alman toplumundaki baskıyı ve rejimi anlatıyor. Kitaptan okunan bir hikaye gibi başlayan film sonuna kadar aynen öyle devam ediyor ve kesinlikle konunun içine alıyor. Küçük kızın sevimliliği ve babanın (Geoffrey Rush) bilindik iyi oyunculuğu ile beraber sonlara doğru duygusal sahnelerle güzel bir finalle bitiyor. Bence izlenmeyi hak eden bir yapım olmuş. 8/10

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt0816442/ veya turkcealtyazi.org/mov/0816442/the-book-thief

The Butler (Başkanların Uşağı) 2013

           

Filmin Konusu: Danny Strong & Lee Daniels'ın senaryosundan uyarlanan ve Wil Haygood'un Washington Post'ta yazdığı otuz yıl boyunca Beyaz Saray'da sekiz Başkan'a hizmet etmiş bir kahyayla (Forest Whitaker) ilgili makaleden ilham alınan THE BUTLER Amerikan toplumunun yaşadığı vatandaşlık hakları hareketinden Vietnam'a kadar tüm büyük değişimleri ve bu değişimlerin bu kahyanın hayatını ve ailesini nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.

Film Yorum: Biyografi filmlerinin çoğunu sevdiğimden olsa gerek bu filmi de konusu, anlatımı ve oyuncu kadrosuyla çok beğendim. Bir de filmin verdiği bilgiler açısından da seyredilir diye düşünüyorum. Özgürlükçü demokrasileriyle sürekli övünen Amerikanın siyah-beyaz ayrımı ,köleliği ırkçılığı, faşizmi 80 lerin ortalarına kadar sürdürdüğünü aynı zamanda Beyaz Saray da çalışan beyazların hep siyahlardan daha fazla maaş aldığını öğreniyorsunuz.
Film sadece devlet başkanlarına hizmet eden bir uşağı değil aynı zamanda döneminde yaşanan ırkçı politika ve protestoları hiç sıkmadan anlatmış. Forest Whitaker 'ı zaten anlatmaya gerek yok. Film severlerin bir defa da olsa izlemesini tavsiye ederim.



Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt1327773/ veya turkcealtyazi.org/mov/1327773/the-butler

August: Osage County (Aile Sırları) 2014

      

Filmin Konusu:Weston ailesi tam bir karmaşa ve kaos içerisindedir. Beverly ve Violet Weston'ın üç kızı ve bir torunu vardır ve günleri bir hayli şamatalı geçmektedir. Tüm aile bir araya gelir ve Ağustos ayında Oklahoma' da büyük bir evde geçirecekleri bir tatile çıkar. Ancak bu kalabalık bir araya geldiğinde cennet gibi bir tatili hayal etmek imkansızdır. İlaç bağımlısı Violet'ın çocuklarıyla, özellikle de Barbara ile pek de iyi bir ilişkisi yoktur ve sürekli tartışmaktadırlar. Ailenin en büyük kızları ise, kendisini aldatan kocasıyla ve ergenliğe giren kızının sorunlarıyla uğraşmaktadır. Her bir aile ferdinin kendini aşacak sorunları vardır ve gidişat tüm ailenin dengesini sarsar. Weston ailesi, geleceklerini tamamen değiştirecek bir yere doğru sürüklenmeye başlar.

Film Yorum: Kısaca anlatmak gerekirse; Uzun zaman sonra bir araya gelen ailenin filmin sonuna doğru sırlarını birbirlerine haykırmalarını anlatıyor. Bu filmi daha düşük seviyede oyuncular oynasaydı herhalde 3.sınıf olmaktan öteye gidemezdi. En iyi kadın ve En iyi Yardımcı kadın oyuncu Oscarına aday olan fakat ödülü alamayan film Meryl Streep ve Julia Roberts en azından adaylıkları kesinlikle hak ediyor. Sıradan bir konu olsa da zaman zaman Tiyatro izler gibi izleniyor. Çok bilindiktir yıllardır filmlerini izleyen izlemeyen herkes Meryl Streep in oyunculuğunu takdir eder. Doğru da bir yaklaşımdır. Bence deseler ki bu filmdeki oyunculuğu Güzel Sanatlarda ders veya sınav konusu olacak inanırım. Oyunculuk performansları için bile olsa izlenir. Puan 8/10



Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt1322269/ veya turkcealtyazi.org/mov/1322269/august-osage-county

Blended (Karışık Aile) 2014

        

Filmin Konusu: Felaket ile sonuçlanan bir kör randevudan sonra yalnız ebeveynler Lauren (Barrymore) ve Jim (Sandler), tek bir şeyde fikir birliğine varır: birbirlerini asla görmek istememektedirler. Ancak çocuklarıyla birlikte muhteşem bir aile tatili için ayrı ayrı kayıt yaptırınca, bir haftalığına lüks bir Afrika safari otelindeki bir suiti paylaşmak zorunda kalırlar.

Film Yorum : Sandler ve Barrymore ikili olarak birbirlerine yakışıyorlar. Fazla beklentiye girmeden eğlenceli , ailece izlenecek bir film arıyorsanız tam size göre. Daha çok pazar filmleri tadında.

Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt1086772/ veya turkcealtyazi.org/mov/1086772/blended

You're Not You (Sen, Sen Değilsin) 2014

             

Filmin Konusu: Filmde, kaba ve görgüsüz bir üniversiteli kızın (Emmy Rossum), ALS hastası bir kadın (Hilary Swank)'ın bakıcısı olması ve aralarında sonradan gelişen dostluk anlatılıyor. Filmin sloganı ise "hayat, bizi nefessiz bıraktığı anların çokluğuyla ölçülür"

Film Yorum: Baştan sona kendini izlettiren sonlara doğru duygusal yönü ağır basan bir film. Hilary Swank ALS hastası bir kadını çok iyi canlandırmış. Seyredilir ve vakit geçirten bir film olmuş. Tavsiye ederim. Puan 7,5/10

Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt1198156/ veya turkcealtyazi.org/mov/1198156/youre-not-you

Trance (Trans) 2013

         

Filmin Konusu: Sanat eserleri konusunda uzman olan Simon tanınmış bir müzayede müdürüdür. Franck adındaki bir gangster ile birlikte milyon dolarlar değerindeki bir tablonun çalınma eylemine katılır. Olay esnasında oluşan kargaşada başına korkunç bir darbe alır ve uyandığında tabloyu nereye sakladığı konusunda hiçbir şey hatırlamamaktadır. Ne tehditler ne de işkenceler onun hafızasını geri getirmeyecektir. Bunun üzerine Franck Elizabeth isimli bir hipnoz uzmanını tutar, böylece Simon'un beyninin derinliklerindeki bilgiye ulaşmayı planlamaktadır. Seans ilerledikçe geçmişine dönen Simon için geçmişteki tutkularının canlanlanma zamanıdır.

     Filmin yönetmenliğini Trainspotting ve 5 Oscar ödüllü Slumdog Millionaire gibi sevilen filmlere imza atan Danny Boyle yaparken, başrollerini James McAvoy, Rosario Dawson, Vincent Cassel oynuyor.

Film Yorum: Film hızlı başlayıp sonra durağanlaşıyor gibi görünse de ilgiyi koparmıyor. Finali şaşırtan filmlerden diyebiliriz. Odaklanmadan izleyenler eminim sıkılacaktır. Bence arşivlik olmasa da izlenir güzel bir film olmuş. Müstehcenlik pek yoğun olmasa da ailecek izlenmeyeceğini de hatırlatayım. Puan 7/10

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt1924429/ veya turkcealtyazi.org/mov/1924429/trance

Her ( Aşk ) 2013

                

Filmin Konusu: Theodore Twombly, eşinden boşandıktan sonra tek başına yaşamaya başlayan ve el işi mektuplar yazarak geçimini sağlayan bir yazardır. Bir gün reklamlarda gördüğü bir yazılımın işine yarayacağını düşünerek satın alır. Samantha isimli bir sanal zeka uygulaması sunan yazılım Theodore'un aklını karıştırarak ufkunu açacak sorular sormaya başlar. Yazılım sayesinde içinde bulunduğu yalnızlıktan kurtulan Theodore, Samantha'ya karşı ilginç hisler beslemeye başlayacaktır.

Film Yorum: Eğer teknolojiye biraz da olsa merakınız varsa sırf filmde gösterilen belki de birkaç sene içerisinde hayatımıza girebilecek olan cihazları görmek için de olsa seyredilir. Aslında genel itibariyle filmin konusu teknolojinin insanı yalnızlaştırması diyebiliriz. İzlerken sıradışıymış gibi gelse de değeri zamanla anlaşılacak filmlerden. Kesinlikle anlaşılmaz filmlerden değil. Puanı 8/10

Ayrıntılı Bilgi:imdb.com/title/tt1798709/ veya turkcealtyazi.org/mov/1798709/her

One Day (Bir Gün) 2011

        

Filmin Konusu: Emma (Anne Hathaway), işçi sınıfından bir aileden gelen prensipli ve hırslı bir kızdır. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi düşler. Dexter (Jim Sturgess) ise çapkın bir zengin çocuğudur. Onun düşü, dünyayı kendi oyun parkı haline çevirmektir.

Üniversiteden mezun oldukları gün tanışan zıt kutuplardaki bu iki insan, birlikte geçirdikleri bir günden sonra hayat boyu sürecek bir arkadaşlığa adım atarlar. Biz her yılın 15 Temmuz’unda ilişkilerindeki başka bir ana tanık olurken, Emma ve Dex bazen birlikte, bazen ayrıdır. Ancak hayatta yol alırken aradıkları aslında hep yanı başlarındadır. Sevinçleri ve kavgaları, ümitleri ve kaybettikleriyle birlikte geçen 20 yıldan sonra, tanıştıkları o unutulmaz günün gerçek anlamı ortaya çıkacaktır.

Film Yorum: Etkileyici ve olması gerektiği kadar dram ,romantizm barındıran bir film. Anlatımı ve süresi tam dozunda ayarlanmış sıkmadan ilerleyen arşivlik filmlerden. Anne Hathaway 'in oyunculuğunu ilk defa bu kadar iyi gördüm. Puanı 7,5/10

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt1563738/ veya turkcealtyazi.org/mov/1563738/one-day

La Vie D'une Autre (Başka Bir Kadın) 2012

        

Filmin Konusu: Fransız yıldız oyuncu Sylvie Testud ilk kez kamera arkasına geçerek çektiği bu romantik komedide Fransız sinemasının en tanınmış iki oyuncusuna yer veriyor. Filmin adındaki kadın olan Marie, tanıştığı bir çizgi roman sanatçısıyla hoş bir gece geçiren Marie, sabah uyandığında aradan 15 yıl geçmiş olduğunu fark eder. Bu sürede çizgi romancı Paul ile evlenmiş, çok tatlı bir oğlan çocuğu sahibi olmuş, çokuluslu bir yatırım firmasının başına geçmiş, Paris'te muhteşem manzaralı bir dairede oturmaya başlamıştır. Ne var ki, bu başarı öyküsü ilk aşkına mal olmuştur ve dört gün içinde Paul'den boşanacaktır. Marie kısa zaman içinde hem bu "hafıza kaybının" üstesinden gelmeye hem de yuvasını kurtarmaya çalışacaktır.

Film Yorum : Filmi izlerken keyif aldım. Hem eğlencelik hem de güzel vakit geçirtiyor. Juliette Binoche 'un oyunculuğuna laf yok. Allah taş yapar. Kısacası Tv de çıktığında tekrar izlenecek güzel bir film. Puan 7,5/10

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt1817191/ veya turkcealtyazi.org/mov/1817191/la-vie-dune-autre

12 Years a Slave (12 Yıllık Esaret) 2013

            

Filmin Konusu : 1841 Yılının savaş öncesi Amerika'sında özgür bir zenci olan Solomon Northup, müzik işi için kendisiyle görüşmek isteyen iki adam tarafından alıkonulup, köle olarak satılmasını, başından geçenleri ve 12 yıllık esaretini gözler önüne seriyor.

Film Yorum : 1841 de başlayan Amerikalıların Afro-Amerikalılara yaptığı zulümleri, ırkçılığı anlatan bir film. 9 dalda en yüksek adaylığı elde etti. Anlattığı konu itibariyle film güzel ama bazı diyaloglar ve sahneler sanki daha iyi olabilirdi. Belki benim beklentim yüksekti. Bazı yerleri bana fazlaca uzun geldi.En iyi film Oscar'ını hak etti mi ? derseniz bence tartışılır. Puan 10/7

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt2024544/ veya turkcealtyazi.org/mov/2024544/12-years-a-slave

Dallas Buyers Club (Sınırsızlar Kulubü) 2013

 

Filmin Konusu : Uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı Ron Woodroof'un hayatından esinlenerek beyazperdeye aktarılıyor. Ron Woodroof'a 1986 yılında AIDS yüzünden 30 günlük ömür biçilir. Teşhiş sonrası FDA kurumundan yasal onaylı olarak kullanabileceği tek ilaç olan AZT'yi almaya başlayan Ron hızla ölümün eşiğine doğru sürüklendiğini fark eder. Çareyi ABD'de yasal olmayan ama dünyanın dört bir yanında bulunan, doğal ilaçlara başvurmakta bulur. Kendisiyle ilgilenen doktorlardan biri olan arkadaşı Eve Saks'ın da yardımıyla Ron farkıdna olmadan çevresindeki hastlar içinde bir iletişim ve satış ağı kurmuş olur. "Dallas Buyers Club" olarak bilinen bu oluşum FDA'nın tedavisi yerine alternatif tıbbı tercih edenlerin çaresi olur ve dahası hastalar üzerinde onaylı AZT'den daha çok işe yarar. Fakat durum çok geçmeden fark edilir ve ilaç firmaları ve FDA Ron'a karşı büyük bir savaş açar. Film 30 günlük ömrü kaldı dendilen Ron Woodroof'un kişisel mücadelesine odaklanıyor.

Film Yorum : Uyuşturucu bağımlısı ve HIV taşıyıcısı olan Ron Woodroof'un hayatından esinlenerek yapılan film 30 günlük ömrü kaldı denilen Woodroof'un kişisel mücadelesini anlatıyor.
Bu filmin konu ve oyunculuklarını anlatmak uzun sürer. Oscar ödülleri verilmeden önce Matthew McConaughey ve Jared Leto için Oscar 'a yakın demiştim. Öyle de oldu ve bileklerinin ,oyunculuklarının hakkıyla ödüle uzandılar. Matthew McConaughey öyle zayıflamış ki tanımakta güçlük çekebilirsiniz. Sırf Rayon rolünü oynayan” Jared Leto” için bile bu film izlenebilir. İtiraf edeyim Leto yu ben tanıyamadım. Muhteşem bir makyaj ve oyunculuk çıkarmış. Film anlatım itibariyle sıkmadan ve kesmeden izlettiriyor. Yıllar sonra bile hatırlanacak oyunculuklar için 3 Oscar 'lı bu filmi kesinlikle ve şiddetle tavsiye ederim. Yalnız başlangıç sahnesi dahil ilk 45 dakikada birkaç ufak sahne var. Ailecek izlemeyiniz. Puanı : 10/8,5

Ayrıntılı Bilgi: imdb.com/title/tt0790636/ veya turkcealtyazi.org/mov/0790636/dallas-buyers-club

The Convincer (İnce Buz) 2011

       

Filmin Konusu : Mickey Prohaska küçük bir kasabada sigortacılık yapmakta, bir yandan kendi işini kurmaya çalışırken diğer yandan da kendisinden ayrılmaya çalışan eşiyle arasını düzeltmeye çalışmaktadır. Mickey'e göre her şey insanları hikayesine inandırmaktan ibarettir. Yalnız yaşayan yaşlı bir çiftçiye sigorta satmaya çalışan Mickey, adamın çok daha büyük bir hazinesi olduğunu keşfeder. Bir şekilde çiftçiyi aradan çıkartıp, nadide bulunan kemana ulaşamaya çalışırken, dengesiz, sinir bozucu bir tamirci olan Randy'nin işine burnunu sokması hiç planlamadığı olaylara yol açacaktır. Mickey şimdi Randy'nin işlediği cinayete mecburen suç ortağı olmuştur, dahası onun şantajlarına boyun eğmek zorunda kalmıştır. Daha çok yapımcı kimliği ile tanınan Jill Sprecher'ın yönetmen koltuğuna oturduğu filmin senaryosu ise gene Jill ve Karen Sprecher kardeşlere ait.

Film Yorum : Film başlarken o kadar durağan ve basit başlıyor ki " tavsiye edilen film bu mu ya " diyebiliyorsunuz. Ama ikinci yarısı ve finali ,hem başlangıcı telafi ediyor hem de izlediğinize değiyor. Bence tavan arasında kalmış güzel filmlerden bir tanesi.

Ayrıntılı bilgi : imdb.com/title/tt1512240/ veya turkcealtyazi.org/mov/1512240/the-convincer